30.07.2012
Öncelikle eğer teknik bir bilgi isteyen konuda yazacaksam o konu ile ilgili İngilizce veya Türkçe olan farklı kaynaklarda araştırma yaparım. Yanlış anlaşılmasın kopyalama yapıştırmadan kastetmiyorum. Sadece o konuda çok fazla bir bilgi birikimim yoksa bulduğum farklı yazılardan bilgi edinerek konuya hakim olarak yazmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü hakim olunmayan bir teknik konuda sadece bildiklerimle yetinip yazarsam takipçilerimin veya ziyaretçilerimin o konuda sorduğu bir soruya çözüm üretmekte zorlanırım. Eğer kişisel bir konuda yazı yazacaksam zaten içimden geldiği gibi yazarım.
Bir yazı yazarken dikkat ettiğim, önemli gördüğüm iki şey daha var. Birisi kullandığım üslup, diğeri ise yazım kuralları. Yazım kuralları her ne kadar çok fazla önemsenmse de ben elimden geldiği kadar özen göstermeye çalışıyorum. Çünkü dilimizi doğru kullanmak her birey de olduğu gibi benim de bir zorunluluğum. Tabi dalgınlığıma ve unutkanlığıma gelmediği zamanlarda. Üslup konusunda yeni blog yazmaya başlayan çoğu blog yazarı arkadaşlar pek özenli olmuyor açıkçası. Normal günlük hayatta kullandıkları konuşma dilini yazıya da aktarıyor ve zamanla bu kalıcı bir alışkanlık haline geliyor. Tamam blog yazma da özgünlük, doğallık (kişisel bloglar için) önemli ancak "yapacağım" yerine "yapcam", "gideceğim" yerine "gitcem" şeklinde kelimeler kullanmak bana göre çok yanlış ve itici bir kullanım. Ben ilk blog yazmaya başladığım zamanlarda dahi bu tür kelimeler kullanmamaya dikkat eder ve bu şekilde yazı yazılmış bloglara bir daha uğramazdım.
Diğer dikkat ettiğim konulardan birisi de yazı ve sayfa düzeni. Genel olarak yazdığım yazılarda konuyla ilgili bir resim kullanırım. Fakat resimi yazı düzenini bozmayacak şekilde ve ilk paragrafın soluna dayalı bir şekilde kullanırım. Yazıyı ise sayfanın iki tarafına yaslı olacak bir şekilde düzenlerim. Son olarak bir de başlık konusu var. Genel olarak gördüğüm bazı bloglarda başlıklar ilk kelimenin ilk harfi büyük ve takip eden diğer kelimelerin baş harfleri ve diğer harfleri küçük. Bu yanlış bir kullanım şekli değil fakat görünüm açısından bence pek hoş bir durum değil. Bu yüzden ben başlıklarda bütün kelimelerin baş harflerini büyük olacak bir şekilde ayarlamaya dikkat ediyorum.
Son olarak sıklıkla yaptığım hatalara değinmemde fayda var. En çok yaptığım hatalardan birisi yazdığım bazı cümlelerde aynı kelimeleri kullanmam ve aynı şeyi iki defa söylemiş gibi olmam. Diğer yaptığım sık hatalardan birisi de her ne yanlış yapmamaya özen göstersem de noktalama işaretlerini yersiz ve hatalı kullanmam.
Her blog yazarının özen göstermesi ve uygulaması gereken konularda kendi yaptıklarımdan ve yapamadıklarımdan aklıma geldiği kadarı ile bir şeyler anlatmaya çalıştım. Umarım bu yazı yeni blog yazmaya başlayan veya eski toprak blog yazarı arkadaşlara faydalı olur.
Blog Yazarken Nelere Dikkat Ediyorum
Aslında bu konuda onlarca blogda onlarca farklı başlıklar altından yazılar yazıldı. Fakat bazı blog yazarları bu konuda kendini çok üstün seviyede görerek diğer blog yazarlarını küçümseme, aşağılama tavırlı ve emredercesine yazılar yazdığını gördüm. Ben ise sadece kendimden yola çıkarak blog yazarken nasıl yazdığımı ve nelere dikkat ettiğim hakkında bir şeyler paylaşmak istedim.Öncelikle eğer teknik bir bilgi isteyen konuda yazacaksam o konu ile ilgili İngilizce veya Türkçe olan farklı kaynaklarda araştırma yaparım. Yanlış anlaşılmasın kopyalama yapıştırmadan kastetmiyorum. Sadece o konuda çok fazla bir bilgi birikimim yoksa bulduğum farklı yazılardan bilgi edinerek konuya hakim olarak yazmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü hakim olunmayan bir teknik konuda sadece bildiklerimle yetinip yazarsam takipçilerimin veya ziyaretçilerimin o konuda sorduğu bir soruya çözüm üretmekte zorlanırım. Eğer kişisel bir konuda yazı yazacaksam zaten içimden geldiği gibi yazarım.
Bir yazı yazarken dikkat ettiğim, önemli gördüğüm iki şey daha var. Birisi kullandığım üslup, diğeri ise yazım kuralları. Yazım kuralları her ne kadar çok fazla önemsenmse de ben elimden geldiği kadar özen göstermeye çalışıyorum. Çünkü dilimizi doğru kullanmak her birey de olduğu gibi benim de bir zorunluluğum. Tabi dalgınlığıma ve unutkanlığıma gelmediği zamanlarda. Üslup konusunda yeni blog yazmaya başlayan çoğu blog yazarı arkadaşlar pek özenli olmuyor açıkçası. Normal günlük hayatta kullandıkları konuşma dilini yazıya da aktarıyor ve zamanla bu kalıcı bir alışkanlık haline geliyor. Tamam blog yazma da özgünlük, doğallık (kişisel bloglar için) önemli ancak "yapacağım" yerine "yapcam", "gideceğim" yerine "gitcem" şeklinde kelimeler kullanmak bana göre çok yanlış ve itici bir kullanım. Ben ilk blog yazmaya başladığım zamanlarda dahi bu tür kelimeler kullanmamaya dikkat eder ve bu şekilde yazı yazılmış bloglara bir daha uğramazdım.
Diğer dikkat ettiğim konulardan birisi de yazı ve sayfa düzeni. Genel olarak yazdığım yazılarda konuyla ilgili bir resim kullanırım. Fakat resimi yazı düzenini bozmayacak şekilde ve ilk paragrafın soluna dayalı bir şekilde kullanırım. Yazıyı ise sayfanın iki tarafına yaslı olacak bir şekilde düzenlerim. Son olarak bir de başlık konusu var. Genel olarak gördüğüm bazı bloglarda başlıklar ilk kelimenin ilk harfi büyük ve takip eden diğer kelimelerin baş harfleri ve diğer harfleri küçük. Bu yanlış bir kullanım şekli değil fakat görünüm açısından bence pek hoş bir durum değil. Bu yüzden ben başlıklarda bütün kelimelerin baş harflerini büyük olacak bir şekilde ayarlamaya dikkat ediyorum.
Son olarak sıklıkla yaptığım hatalara değinmemde fayda var. En çok yaptığım hatalardan birisi yazdığım bazı cümlelerde aynı kelimeleri kullanmam ve aynı şeyi iki defa söylemiş gibi olmam. Diğer yaptığım sık hatalardan birisi de her ne yanlış yapmamaya özen göstersem de noktalama işaretlerini yersiz ve hatalı kullanmam.
Her blog yazarının özen göstermesi ve uygulaması gereken konularda kendi yaptıklarımdan ve yapamadıklarımdan aklıma geldiği kadarı ile bir şeyler anlatmaya çalıştım. Umarım bu yazı yeni blog yazmaya başlayan veya eski toprak blog yazarı arkadaşlara faydalı olur.
18.07.2012
Yakınların düğün merasimleri ile başlayan yorucu yolculuk. Daha sonra beni çok derinden etkileyen çok yakın bir arkadaşımın babasının trafik kazası sonucu vefat etmesi ile devam etti.
Pazartesi gecesi eve dönsem de aslında hiç bilgisayar başına geçecek vaziyette olmadığım için yeni yeni internette ve bazı bloglarda son durumları inceleyebildim. Şehir dışı yolculuklardan önce bizzat internetten tanıdığım bir kaç kişi ile tatsız olaylar yaşamıştım. Yine kullanmış olduğum temadan kaynaklı bir sorun. Detayına çok fazla girmek istemiyorum çünkü o kişilerin kendi halleri için sadece üzgün olduğumu söyleyeyim. Şu Mübarek Ramazan ayı öncesi fazla söz söylemiyorum onları sadece vicdan muhasebesine davet edip Allah'a havale ediyorum.
Şimdi yeni açılmış veya kendilerine bakmadan kendini bir şey zanneden bazı bloglarda son zamanlarda çok bilmişlik tavırlar var onlara geçeyim. Daha yeni blog açıp yazmaya başlayan ve blog yazarlarına ders vermeye çalışan, blog ve blogculuk hakkında yazılar yazmaya başlayan çok iyi tanıdığım ergenler bana hitaben bir şeyler söylemiş. Malum ben gereksiz e-postalara ve yorumları kaale almadığım için çok dokunmuş sanırım. Defalarca söyledim ama anlamıyor ergen kafalılar işte. Ben kişisel isteklerle iletişim kuran, yorum yapan veya sırf link paylaşımı yapan kişileri hiç umursamıyorum. Daha önce hiç söylemedim desem neyse de onlarca kez söylemişimdir eminim.
Genel olarak temayı en ufak ayrıntısını dahi kopyalayanlar bilgisi olmayıp her konuda fikir sahibi olanlar burası sizin yeriniz değil gidin sokaklarda oyununuz oynayın onu yapmıyorsanız online oyunlarınızı oynayın, buralarda gereksiz yere fazlalık yapmayın, size göre değil. Bilmeyip de bilmişlik taslayanlar sizin ne haddinize blog yazarlarına ders verme amaçlı yazılar yazmak. Sanane kardeşim adamın kendi blogu istediği şeyi istediği şekilde yazar çizer seni ne ilgilendirir. Beğenmiyorsan takip etmezsin o blogu olur biter.
Bu blogda dahil tüm blogları sırf çıkarlarınız için takip etmek veya yazılara yorum yapmak zorunda değilsiniz. Emin olun hiç kimsenini sizin takip etmenize veya yorum atmanıza ihtiyacı yok sadece sırf kendisi sevdiği, istediği için yazar çizer, bir şeyler paylaşır.
Yazıdan belki de bir şey anlamıyor olabilirsiniz. Ben sadece Leyla ile Mecnun'daki İsmail abi diyor ya hani içimi döktüm ohh rahatladım ben de öyle yaptım işte. Hadi görüşmek dileğiyle...
Son Zamanlar ve Can Sıkıcı Olaylar
Son bir haftadır Ankara ve doğduğum şehir Mersin yolculuğu nedeniyle buralardan uzak kaldım biraz. Bu yazıyı aslında sadece neden son zamanlarda burada olmadığımı söylemek için değilde daha çok gördüklerim, yaşadıklarım ve diğer olaylar sebebiyle biraz içimi dökmek için yazmak istedim. Öncelikle son bir haftada doğru dürüst uyku uyumadığım için halen çok yorgun ve bitkin bir halde olduğumu belirteyim.Yakınların düğün merasimleri ile başlayan yorucu yolculuk. Daha sonra beni çok derinden etkileyen çok yakın bir arkadaşımın babasının trafik kazası sonucu vefat etmesi ile devam etti.
Pazartesi gecesi eve dönsem de aslında hiç bilgisayar başına geçecek vaziyette olmadığım için yeni yeni internette ve bazı bloglarda son durumları inceleyebildim. Şehir dışı yolculuklardan önce bizzat internetten tanıdığım bir kaç kişi ile tatsız olaylar yaşamıştım. Yine kullanmış olduğum temadan kaynaklı bir sorun. Detayına çok fazla girmek istemiyorum çünkü o kişilerin kendi halleri için sadece üzgün olduğumu söyleyeyim. Şu Mübarek Ramazan ayı öncesi fazla söz söylemiyorum onları sadece vicdan muhasebesine davet edip Allah'a havale ediyorum.
Şimdi yeni açılmış veya kendilerine bakmadan kendini bir şey zanneden bazı bloglarda son zamanlarda çok bilmişlik tavırlar var onlara geçeyim. Daha yeni blog açıp yazmaya başlayan ve blog yazarlarına ders vermeye çalışan, blog ve blogculuk hakkında yazılar yazmaya başlayan çok iyi tanıdığım ergenler bana hitaben bir şeyler söylemiş. Malum ben gereksiz e-postalara ve yorumları kaale almadığım için çok dokunmuş sanırım. Defalarca söyledim ama anlamıyor ergen kafalılar işte. Ben kişisel isteklerle iletişim kuran, yorum yapan veya sırf link paylaşımı yapan kişileri hiç umursamıyorum. Daha önce hiç söylemedim desem neyse de onlarca kez söylemişimdir eminim.
Genel olarak temayı en ufak ayrıntısını dahi kopyalayanlar bilgisi olmayıp her konuda fikir sahibi olanlar burası sizin yeriniz değil gidin sokaklarda oyununuz oynayın onu yapmıyorsanız online oyunlarınızı oynayın, buralarda gereksiz yere fazlalık yapmayın, size göre değil. Bilmeyip de bilmişlik taslayanlar sizin ne haddinize blog yazarlarına ders verme amaçlı yazılar yazmak. Sanane kardeşim adamın kendi blogu istediği şeyi istediği şekilde yazar çizer seni ne ilgilendirir. Beğenmiyorsan takip etmezsin o blogu olur biter.
Bu blogda dahil tüm blogları sırf çıkarlarınız için takip etmek veya yazılara yorum yapmak zorunda değilsiniz. Emin olun hiç kimsenini sizin takip etmenize veya yorum atmanıza ihtiyacı yok sadece sırf kendisi sevdiği, istediği için yazar çizer, bir şeyler paylaşır.
Yazıdan belki de bir şey anlamıyor olabilirsiniz. Ben sadece Leyla ile Mecnun'daki İsmail abi diyor ya hani içimi döktüm ohh rahatladım ben de öyle yaptım işte. Hadi görüşmek dileğiyle...
10.07.2012
Benim şuan kullanmakta olduğum dizüstü bilgisayarım Asus F83Se modeli. Bunu merak edip bakmak isteyen olur diye belirtmek istedim. Nasıl bir dizüstü'ye sahip olduğumu görmek ve özelliklerine bakmak için bu adrese bakabilirsiniz. Ben bu bilgisayarı 2009 Kasım ayında Vatan Bilgisayar'dan kampanyalı olarak almıştım. O zamana göre ve benim kullanım amacıma göre gerçekten ideal ve uygun fiyata aldığım bir bilgisayardı. Bilgisayarı aldıktan 5-6 aylık bir süreçte herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Fakat daha sonrasında 2010 yılı yazında ısınma sorununu yaşamaya başladım. O yaz soğutucunun da aklıma gelmemesinden dolayı harddisk sorunu ve daha önce de belirtiğim gibi touchpad yanı harddiskin üstünde bulunan bir bölümde ısınma sebebiyle tabakada soyulmalar meydana geldi. Bir süre sonra İstanbul'a gitmiştim ve bilgisayarımı Cevizlibağ'da bulunan Vatan Bilgisayar'ın Müşteri Temsilcisi bölümüne gidip sorunları bildirip teslim etmiştim. Onlarda Asus'un servisine gönderdiler ve bilgisayarım yenilenmiş olarak yaklaşık 20 gün sonra bana ulaştı. Şuan yine harddisk sorunu olmasa da soyulma sorunu var ve bu durum beni rahatsız ediyor yakın zamanda Asus Teknik servisine göndermem gerekiyor.
Laptop Isınma Sorunu Giderme Yöntemleri
Bilgisayarınızı yumuşak yerlerin üstüne koymamaya özen gösterim (her ne kadar dizüstü diye bilinse de diz üstünüzde, koltuk, yatak vb yerlerde kullanmamaya dikkat etin)
Mümkün olduğunca bilgisayarınızın hava çıkışları bölümlerinin önlerinde eşyalar bulunmasın, sıcak hava akışı ne kadar rahat olursa bilgisayarınız o kadar az ısınır.
Sehpa, masa gibi yerlerin üstünde kullanırken eğer altına bir şey koyarsanız (hava çıkışlarını kapatmayacak bir şekilde, kendinizde bir kaç parça tahta parçası yardımıyla 4 ayaklı bir şeyler yapabilirsiniz.) sıcak havanını toplanmasını engellemiş olursunuz.
Eğer çok ısınan bir bilgisayarınız varsa mutlak suratte bir soğutucu alın ve daimi olarak kullanın. (Hali hazırda satılan soğutucular bilgisayardan usb aracılığı ile güç aldığı için aşırı derece fayda beklemeyin, eğer elektronikten anlayan birisiyseniz kendi soğutucunuzu da yapabilirsiniz. Ama bilginiz yoksa hiç uğraşmayın başınıza dert alırsınız mazallah :) Donanımhaber'de bir arkadşın yapmış olduğu ve benim yapmışım olduğum el yapımı fanlar mevcut bir göz atabilirsiniz http://resim.donanimhaber.com/m_76624065/tm.htm )
Bu sıcak yaz günlerinde elinizden geldiği kadarıyla öğlen saatlerinde 11-15 arasında bilgisayarınızı kullanmamaya dikkat edin.
Eğer zorunlu olarak 7-8 saat veya daha fazla süreli bilgisayar kullanıyorsanız aralıklı olarak 20 dakika veya yarım saat kapatarak dinlendirin.
Yüksek grafikli veya özellikli oyunları oynamamaya dikkat edin veya kısa süreli olarak akşam saatlerinde oynamaya özen gösterin.
En önemlisi bir soğutucu kullanın. Fakat şunu da belirteyim, dizüstü soğutucuları genelde bilgisayardan usb bağlantısı aracılığı ile elektrik gücü alan soğutucular oluyor. Tabi bu da hem soğutucu performansını etkiliyor hem de bilgisayar performansını. Bu yüzden eğer varsa veya bulabilirseniz alacağınız soğutucu fişli yani direk elektrikten güç alan soğutuculardan olsun.
Dizüstü (Laptop) Isınma Sorunu Giderme Yöntemleri
Çoğu kişinin ve benim yaşadığım en büyük dizüstü bilgisayar sorunlarından birisi aşırı ısınma sorunu. Öyle ki daha önce dizüstü bilgisayarımın touchpad (dokunmatik mouse) kısmının yan tarafında bulunan harddisk ve harddisk üzeri tabakada soyulma sorunu ile karşılaştım. Aslında bu sorunun temel sebebi de yaz günleri haddinden fazla bilgisayarı kullanmamdan kaynaklı. Bu konuda yaşadığım tecrübemden dolayı böyle bir yazıyı paylaşma gereği duydum.Benim şuan kullanmakta olduğum dizüstü bilgisayarım Asus F83Se modeli. Bunu merak edip bakmak isteyen olur diye belirtmek istedim. Nasıl bir dizüstü'ye sahip olduğumu görmek ve özelliklerine bakmak için bu adrese bakabilirsiniz. Ben bu bilgisayarı 2009 Kasım ayında Vatan Bilgisayar'dan kampanyalı olarak almıştım. O zamana göre ve benim kullanım amacıma göre gerçekten ideal ve uygun fiyata aldığım bir bilgisayardı. Bilgisayarı aldıktan 5-6 aylık bir süreçte herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Fakat daha sonrasında 2010 yılı yazında ısınma sorununu yaşamaya başladım. O yaz soğutucunun da aklıma gelmemesinden dolayı harddisk sorunu ve daha önce de belirtiğim gibi touchpad yanı harddiskin üstünde bulunan bir bölümde ısınma sebebiyle tabakada soyulmalar meydana geldi. Bir süre sonra İstanbul'a gitmiştim ve bilgisayarımı Cevizlibağ'da bulunan Vatan Bilgisayar'ın Müşteri Temsilcisi bölümüne gidip sorunları bildirip teslim etmiştim. Onlarda Asus'un servisine gönderdiler ve bilgisayarım yenilenmiş olarak yaklaşık 20 gün sonra bana ulaştı. Şuan yine harddisk sorunu olmasa da soyulma sorunu var ve bu durum beni rahatsız ediyor yakın zamanda Asus Teknik servisine göndermem gerekiyor.
Laptop Isınma Sorunu Giderme Yöntemleri
Bilgisayarınızı yumuşak yerlerin üstüne koymamaya özen gösterim (her ne kadar dizüstü diye bilinse de diz üstünüzde, koltuk, yatak vb yerlerde kullanmamaya dikkat etin)
Mümkün olduğunca bilgisayarınızın hava çıkışları bölümlerinin önlerinde eşyalar bulunmasın, sıcak hava akışı ne kadar rahat olursa bilgisayarınız o kadar az ısınır.
Sehpa, masa gibi yerlerin üstünde kullanırken eğer altına bir şey koyarsanız (hava çıkışlarını kapatmayacak bir şekilde, kendinizde bir kaç parça tahta parçası yardımıyla 4 ayaklı bir şeyler yapabilirsiniz.) sıcak havanını toplanmasını engellemiş olursunuz.
Eğer çok ısınan bir bilgisayarınız varsa mutlak suratte bir soğutucu alın ve daimi olarak kullanın. (Hali hazırda satılan soğutucular bilgisayardan usb aracılığı ile güç aldığı için aşırı derece fayda beklemeyin, eğer elektronikten anlayan birisiyseniz kendi soğutucunuzu da yapabilirsiniz. Ama bilginiz yoksa hiç uğraşmayın başınıza dert alırsınız mazallah :) Donanımhaber'de bir arkadşın yapmış olduğu ve benim yapmışım olduğum el yapımı fanlar mevcut bir göz atabilirsiniz http://resim.donanimhaber.com/m_76624065/tm.htm )
Bu sıcak yaz günlerinde elinizden geldiği kadarıyla öğlen saatlerinde 11-15 arasında bilgisayarınızı kullanmamaya dikkat edin.
Eğer zorunlu olarak 7-8 saat veya daha fazla süreli bilgisayar kullanıyorsanız aralıklı olarak 20 dakika veya yarım saat kapatarak dinlendirin.
Yüksek grafikli veya özellikli oyunları oynamamaya dikkat edin veya kısa süreli olarak akşam saatlerinde oynamaya özen gösterin.
En önemlisi bir soğutucu kullanın. Fakat şunu da belirteyim, dizüstü soğutucuları genelde bilgisayardan usb bağlantısı aracılığı ile elektrik gücü alan soğutucular oluyor. Tabi bu da hem soğutucu performansını etkiliyor hem de bilgisayar performansını. Bu yüzden eğer varsa veya bulabilirseniz alacağınız soğutucu fişli yani direk elektrikten güç alan soğutuculardan olsun.
04.07.2012
Notepad++ gerek kullanım kolaylığı bakımından gerek sunduğu avantajlar bakımından benim için daima en iyi kod editörleri arasında yer alacak. Notepad++ C++(+ işaretlerinin nereden geldiği belli sanırım) programlama dili ile geliştirilmiş ve GPL(Genaral Public Licence) ile açık kaynak kodlu olarak dağıtılan bir kod editörü (düzenleyicisi).
Notepad++'ın Temel Özellikleri
- Belirli bir programlama diline ait kod ve kod gruplarını renkledirir. Bu da bize nerede ne yaptığımızı belirleyerek bize avantaj sağlar.
- Aynı anda birden fazla sayfa/sekme açılabilir. Örneğin bir website şablonu hazırlarken notepad yazılımını birden fazla açmak yerine aynı açılmış pencere içerisinde birden fazla sekme açarak hem sistemsel olarak hem de bizim açımızdan kolaylık sağlıyor.
- Kodları ctrl ve mouse scroll aracılığı ile büyültüp küçültme. Bu da bize yaptığımız herhangi bir hatayı veya kodları daha net görebilme adına kolaylık sağlıyor.
- Birden fazla programlama diline ait kodlarla çalışabilme.
Aslında Notepad++ kod editörüne ait temel avantajlar sadece bunlarla sınırlı değil daha bir çok özelliği bulunmakta bunlardan bir diğeri de farklı tema seçeneklerinin olması. Ayrıca Notepad++'ın sunmuş olduğu eklenti (plugin) desteği bahsetmiş olduğum tüm temel özelliklerin çok daha önünde.
Notepad++ programının şuan ki son sürümünü alttaki bağlantıdan indirebilirsiniz :
notepad-plus-plus.org/download/
Uzun süredir Notepad++ kullanan birisi olarak benim çok işime yarayan soranlara da tavsiye ettiğim 3 faydalı eklentiyi de paylaşmak istiyorum. Notepad++ da eklentilere üst menüde yer alan Eklentiler kısmından ulaşılabiliyor. Yeni bir eklenti yükleme yeri ise yine aynı yerde bulunan Plugin Manager kısmından erişilebiliyor.
1 - Kod yazmayı hızlandıran ve kolaylaştıran Emmet Eklentisi
Notepad++ Emmet eklentisi sayesinde yazılan kodlar anında tamamlanarak hızlı kod yazımını sağlıyor. Eklenti hakkında detaylı bilgi almak için emmet.io adresini ziyaret edebilirsiniz.
Emmet eklentisinin varsayılan kısayolu Ctrl+Alt+Enter fakat Notepad++'ın diğer kısayolları ile çakışma yaşanabildiği için çalışmayabiliyor. Kısayolu değiştirmek için Ayarlar menüsü altındaki Kısayol Düzenleyiciye tıklayıp daha sonra Plugin Commands sekmesinde ilk sırada yer alan Expand Abbreviation alanından değiştirebilirsiniz. Expand Abbreviation'un sağ tarafındaki kısayola tıklayarak istediğiniz kısayolu tanımlayabilirisniz.
Uyarı : Emmet kurulumunda veya sonrasında python script ile alakalı bir hata alırsanız sourceforge.net/projects/npppythonscript/files/ adresinden python script'in son sürümünü indirip Notepad++'ın kurulu olduğu dizine atmanız yeterli.
2 - Çalışma dizinini gösteren eklenti Explorer
Notepad++ Explorer eklentisi çalışma dizinini, yani neredeki klasörde ve hangi dosyada çalışıldığını görmeyi sağlıyor. Ayrıca bu eklenti üzerinden yeni klasör veya dosya oluşturulabiliyor, silinip, düzenlenebiliyor. Tek eksiği klasörler arası dosya taşımanın olması, keserek taşıma yapma yerine kopyama işlemi yapıyor.
Eklentiyi indirmek için https://sourceforge.net/projects/npp-plugins/files/Explorer/Explorer%20Plugin%20v1.8.2/
3 - Uzak sunucuya bağlanmayı sağlayan NppFTP
Notepad++ NppFTP eklentisi eğer bir siteniz varsa o sitenize ait FTP sunucusuna bağlanarak site dosyalarınızın görüntülenmesini ve düzenlemeler yapmanıza olanak sağlıyor.
Bu eklentilere Eklentiler menüsü Plugin Manager penceresinden ulaşabilir ve kurabilirsiniz.
Bu yazı 25.10.2015 tarihinde güncellenmiştir.
Notepad Kod Editörü

Notepad++'ın Temel Özellikleri
- Belirli bir programlama diline ait kod ve kod gruplarını renkledirir. Bu da bize nerede ne yaptığımızı belirleyerek bize avantaj sağlar.
- Aynı anda birden fazla sayfa/sekme açılabilir. Örneğin bir website şablonu hazırlarken notepad yazılımını birden fazla açmak yerine aynı açılmış pencere içerisinde birden fazla sekme açarak hem sistemsel olarak hem de bizim açımızdan kolaylık sağlıyor.
- Kodları ctrl ve mouse scroll aracılığı ile büyültüp küçültme. Bu da bize yaptığımız herhangi bir hatayı veya kodları daha net görebilme adına kolaylık sağlıyor.
- Birden fazla programlama diline ait kodlarla çalışabilme.
Aslında Notepad++ kod editörüne ait temel avantajlar sadece bunlarla sınırlı değil daha bir çok özelliği bulunmakta bunlardan bir diğeri de farklı tema seçeneklerinin olması. Ayrıca Notepad++'ın sunmuş olduğu eklenti (plugin) desteği bahsetmiş olduğum tüm temel özelliklerin çok daha önünde.
Notepad++ programının şuan ki son sürümünü alttaki bağlantıdan indirebilirsiniz :
notepad-plus-plus.org/download/
Uzun süredir Notepad++ kullanan birisi olarak benim çok işime yarayan soranlara da tavsiye ettiğim 3 faydalı eklentiyi de paylaşmak istiyorum. Notepad++ da eklentilere üst menüde yer alan Eklentiler kısmından ulaşılabiliyor. Yeni bir eklenti yükleme yeri ise yine aynı yerde bulunan Plugin Manager kısmından erişilebiliyor.
1 - Kod yazmayı hızlandıran ve kolaylaştıran Emmet Eklentisi
Notepad++ Emmet eklentisi sayesinde yazılan kodlar anında tamamlanarak hızlı kod yazımını sağlıyor. Eklenti hakkında detaylı bilgi almak için emmet.io adresini ziyaret edebilirsiniz.
Emmet eklentisinin varsayılan kısayolu Ctrl+Alt+Enter fakat Notepad++'ın diğer kısayolları ile çakışma yaşanabildiği için çalışmayabiliyor. Kısayolu değiştirmek için Ayarlar menüsü altındaki Kısayol Düzenleyiciye tıklayıp daha sonra Plugin Commands sekmesinde ilk sırada yer alan Expand Abbreviation alanından değiştirebilirsiniz. Expand Abbreviation'un sağ tarafındaki kısayola tıklayarak istediğiniz kısayolu tanımlayabilirisniz.
Uyarı : Emmet kurulumunda veya sonrasında python script ile alakalı bir hata alırsanız sourceforge.net/projects/npppythonscript/files/ adresinden python script'in son sürümünü indirip Notepad++'ın kurulu olduğu dizine atmanız yeterli.
2 - Çalışma dizinini gösteren eklenti Explorer
Notepad++ Explorer eklentisi çalışma dizinini, yani neredeki klasörde ve hangi dosyada çalışıldığını görmeyi sağlıyor. Ayrıca bu eklenti üzerinden yeni klasör veya dosya oluşturulabiliyor, silinip, düzenlenebiliyor. Tek eksiği klasörler arası dosya taşımanın olması, keserek taşıma yapma yerine kopyama işlemi yapıyor.
Eklentiyi indirmek için https://sourceforge.net/projects/npp-plugins/files/Explorer/Explorer%20Plugin%20v1.8.2/
3 - Uzak sunucuya bağlanmayı sağlayan NppFTP
Notepad++ NppFTP eklentisi eğer bir siteniz varsa o sitenize ait FTP sunucusuna bağlanarak site dosyalarınızın görüntülenmesini ve düzenlemeler yapmanıza olanak sağlıyor.
Bu eklentilere Eklentiler menüsü Plugin Manager penceresinden ulaşabilir ve kurabilirsiniz.
Bu yazı 25.10.2015 tarihinde güncellenmiştir.
29.06.2012
Bilindiği gibi normalde yazı yayınlarken kalıcı bağlantının düzgün olabilmesi için başlıkta Türkçe karakter (sadece küçük ı) kullanmadan yayınlamak gerekiyordu ve daha sonra yazı başlığını tekrar düzenlemek gerekiyordu. Ayrıca diğer bir sıkıntı da kalıcı bağlantılar yazı başlığı uzun olduğu takdirde sadece başlığın bir kısmını olarak kısa bağlantı oluşturuyordu. Bu yüzden de az da olsa seo açısından etkisiz bir sonuç çıkarıyordu ve aynı zamanda biz blog yazarları için zaman kaybı oluşturuyordu.

Yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi yapılan bu yeni kalıcı bağlantılar iyileştirmesi sayesinde artık yazılarımızı tekrar düzenlemeye çalışmadan, zaman kaybetmeden, kalıcı bağlantılarımızı düzenleyebilir ve yayınlayabiliyoruz. Aslında çok iyi bir geliştirme olmamasına rağmen yine de eskisine göre faydalı bir iyileştirme. Elle uğraşmadan otomatik başlık uzunluğuna göre ve Türkçe karakter destekli kalıcı bağlantı oluşması daha iyi olurdu aslında.
Örneğin oluşturduğum bu yazının normal kalıcı bağlantısı
http://www.zaferzent.com/2012/06/blogger-yeni-kalc-baglantlar-ozelligi.html
üst kısımdaki gibi oluşuyordu.
Gelen bu özellik sayesinde ben aşağıdaki şekilde düzenledim.
https://www.zaferzent.com/2012/06/blogger-permalink-kalici-baglanti-ayarlari-nasil-yapilir.html
Eğer daha öncesinde yayınlanmış bir yazının bağlantısını(permalink veya kalıcı bağlantıları) düzenlemek istiyorsanız yazıyı önce resimde görüldüğü gibi taslağa döndürmek gerekiyor.


Bağlantısı değişen yazılar Blogger Ayarlar sayfasından yeni bağlantıya yönlendirme yapılarak ziyaretçilerin hata sayfası ile karşılaşması engellenebilir.
Blogger Permalink - Kalıcı Bağlantı Ayarları Nasıl Yapılır
Sürekli olarak Blogger Draft üzerinden yapılan yenilikleri takip etmeye çalışıyorum. Çoğu zamanda zaten yapılan geliştirmeler ilk olarak Blogger Draft üzerinde aktif oluyor. Yine bugün Blogger Draft (Blogger Şablon) adresine girdiğimde fark ettiğim yeni özellik biz blogger kullanıcıları için bulunmaz bir nimet oldu açıkçası. Şu an için sadece Blogger Draft adresinde aktif olan özellik seo açısından önemli bir unsur olan kalıcı bağlantılar.Bilindiği gibi normalde yazı yayınlarken kalıcı bağlantının düzgün olabilmesi için başlıkta Türkçe karakter (sadece küçük ı) kullanmadan yayınlamak gerekiyordu ve daha sonra yazı başlığını tekrar düzenlemek gerekiyordu. Ayrıca diğer bir sıkıntı da kalıcı bağlantılar yazı başlığı uzun olduğu takdirde sadece başlığın bir kısmını olarak kısa bağlantı oluşturuyordu. Bu yüzden de az da olsa seo açısından etkisiz bir sonuç çıkarıyordu ve aynı zamanda biz blog yazarları için zaman kaybı oluşturuyordu.

Yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi yapılan bu yeni kalıcı bağlantılar iyileştirmesi sayesinde artık yazılarımızı tekrar düzenlemeye çalışmadan, zaman kaybetmeden, kalıcı bağlantılarımızı düzenleyebilir ve yayınlayabiliyoruz. Aslında çok iyi bir geliştirme olmamasına rağmen yine de eskisine göre faydalı bir iyileştirme. Elle uğraşmadan otomatik başlık uzunluğuna göre ve Türkçe karakter destekli kalıcı bağlantı oluşması daha iyi olurdu aslında.
Örneğin oluşturduğum bu yazının normal kalıcı bağlantısı
http://www.zaferzent.com/2012/06/blogger-yeni-kalc-baglantlar-ozelligi.html
üst kısımdaki gibi oluşuyordu.
Gelen bu özellik sayesinde ben aşağıdaki şekilde düzenledim.
https://www.zaferzent.com/2012/06/blogger-permalink-kalici-baglanti-ayarlari-nasil-yapilir.html
29.06.2021 Güncelleme
Eğer daha öncesinde yayınlanmış bir yazının bağlantısını(permalink veya kalıcı bağlantıları) düzenlemek istiyorsanız yazıyı önce resimde görüldüğü gibi taslağa döndürmek gerekiyor.


Bağlantısı değişen yazılar Blogger Ayarlar sayfasından yeni bağlantıya yönlendirme yapılarak ziyaretçilerin hata sayfası ile karşılaşması engellenebilir.