Seni Seçtim Avea
3 yıl Turkcell 2 yıl da Vodafone kullanmamın ardından Avea'ya geçiş yaptım ve bir haftadır kullanıyorum. Geçiş işlemi de ne uzunmuş arkadaş tam 5 gün sürdü. Fakat 5 gün boyunca numarayı kullanabiliyormuşuz o yönden iyiydi. Turkcell ilk göz ağrımdı ilk kullanmaya başladığım zamanlar çok iyiydi. Fakat zamanla ipneleşmeye başladı. Vodafone'a geçmeden önceki son zamanlarda dakika başı normalinden 2-3 katı kontör yemeye başlamıştı.
Ben telefonla çok fazla iletişim kuran birisi de değildim aylık konuşmuşluğum en fazla toplam 1 saat attığım mesaj sayısı da 20'yi bile bulmazdı. Bir de doğru dürüst bir mesaj paketi de yoktu. Zaten Vodafone'a geçmemin sebeplerinden biri de buydu. Avea'ya geçmemin sebebi de artık mesaj olayını çok fazla kullanmamam ve Vodafonu'un bana uygun bir konuşma paketinin olmayışı.
Bakalım avea nasılmış bundan sonraki zamanlarda göreceğim. Aldığım paket heryerde reklamını gördüğümüz aylık 19 Liraya Her yöne 500 dk ve 1000 mesaj ayrıca 1GB internet paketi. Sms paketini her ne kadar çok kullanmasam da yine de arada bir lazım olur :) Eğer kampanyada bir değişiklik söz konusu olmassa 25 yaşını doldurana kadar bu paketi kullanacağım. Daha sonra ise nolur artık Allah bilir. Umarım avea hayırlı olur.
Taslaklarda Boğulmak

Hergün yeni bir konu ve konular gelse de aklımın köşebucaklarına bunları bir türlü gerçekleştiremiyorum. O kadar farklı ve binbir heyecanla yazdığım konu ve konular sığınıp bir köşede kalıveriyor. Bir türlü elim yayınla butonuna gitmek bilmiyor ve herzamanki gibi atıyorum taslaklara. Her blog yazarının yaşadığı gibi bende taslaklardan öteye geçemiyorum. O kadar şevk ve heyecanla araştırıp, düşünüp, uğraşıp yazdığım yazıları taslak olarak kaydediyorum ve bir ara açıp kontrol etmekte fayda var diyorum kendimce.
Sonra açıp baktığımda ise "Ulan ne saçma birşey olmuş" diyorum. Ayrıca taslakların dışında sadece başlığını atıp yazı içeriğini yazmadığım onlarca yazılar da oluyor. Bilgisayar başındayken ne yazsam diye düşünürken aniden bir fikir geliyor aklıma. Tam başlığını yazıyorum bir süre sonra içeriği yazmaktan vazgeçiyorum. Ve onlarda taslaklar çöplüğünde tarihin tozlu sayfalarında yerini alıyor.
Bu zamana kadar taslak olarak kaydettiğim ve daha sonra yayınladığım bir veya iki yazıyı geçmez. Diyorum ya elim bir türlü yayınla butonuna gitmek bilmiyor. Ne zaman bitecek bu eziyet bilemiyorum. Ne zaman oturup adam gibi bir yazı yazmaya başlayıp sonunu getireceğim çok merak ediyorum.
Güle Güle 2011 Hoşgeldin 2012

Evet koskoca 1 yılı, yani 12 ayı, yani 52 haftayı, yani 365 günü, yani 8765 saati hüznüyle ve mutluluğuyla geride bıraktık. Kısacası ömrümüzden bir yıl daha gitti. Bir yıl daha yaşlanarak yeni bir yıla girmenin sevinci ve hüznüyle beraberiz. Bir yıl her ne kadar kısa gözükse de aslında yaşamın en uzun zaman dilimi. Çünkü bir yılda yaşamak ve yaşamamak istediğimiz her şeyi yaşıyoruz. Her yeni bir yıl bir önceki yılın bitimi oluyor.
Yaşadığımız sürece, nefes alıp verdiğimiz sürece hep bir devirdayım içerisinde bir yılın bitimini diğer bir yılın başlangıcını görmeye devam edeceğiz. Mutlu yıllar. Yeni yılda sağlıklı, mutlu ve güzel anı ve anlar geçirmeniz dileğiyle...
Eve Dönüş
Yaklaşık 3 haftadır 3 haftadan fazla da olabilir İstanbul'daydım yine. Yine dedim çünkü İstanbul ile olan bağımız epeyce bir güçlendi. Ne zaman canım sıkılsa veya önemli bir gelişme olsa hemen kalkıp İstanbula gidiyorum kimselere haber vermeden. Tabi bazı kişiler haberdar oluyor :) Önceki İstanbul gitmelerim ile bu farklıydı biraz. Nedeni annemin gözünden ameliyat olacak olmasıydı. Annem benden birkaç hafta önce gitmişti. Ameliyat tarihi ileri bir tarihteydi.
Ben dershane dolayısı ile gitmeyecektim aslında. Fakat bir süre evde yalnız başına kalınca sıkılmaya başladım ve küçük bir çantaya birkaç eşya doldurup hemen otogara gidip bindim otobüse son durak İstanbul :)
Anlayacağınız yine İstanbul meselesi yüzünden blogumdan ayrı kaldım. Ne zaman şehir dışına çıksam kısa bir süreliğine de olsa açıkçası blogumdan ve yazmaktan biraz soğuyorum. Her dönüşümde de şunları bunları yapacağım diye konuşsamda söylediklerimin hiçbirisini yapmıyorum. O yüzden bu sefer yapamayacağım veya yapmayacağım şeyler için söz vermiyorum. Zamanla neler olacağını birlikte göreceğiz.
2011 Blog Ödülleri Sahiplerini Buldu
Türkiye'nin en iyi blogları dün düzenlenen ödül töreni ile belirlendi. Turkcell sponsorluğunda düzenlenen Turkcell Blog Ödülleri 2011 dün yapılan törenle sahiplerini buldu. 2011 Blog Ödülleri İstanbul'da gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. 2008’den bu yana düzenlenen Blog Ödülleri’nde 15 farklı kategoride en iyi bloglar, internet kullanıcılarının oylarıyla belirlendi. Blog Ödülleri’nde bu yıl hem başvuru hem de oylama rekoru kırıldı. 1.578 blogger’ın başvurduğu yarışmada okurların oy sayısı da 25 bin’i geçti.
Kazananları www.blogodulleri.com adresinden görebilirsiniz.