Blogger SyntaxHighlighter Eklentisi
Blogger alt yapısı kullanan bloglarımızda kod paylaşmak her zaman zor olmuştur. Kısacık bir kod eklemek için bile uzun pre ve code kodlarıyla, çeşitli css kodlarıyla güzelleştirmeye veya farklılaştırıp paylaşmaya çalışıyoruz. Fakat bu tip kodlar her ne kadar işimizi görmüş olsa da uzun zaman kayıplarına, yazı içerisindeki kalabalıklığa ve görüntü kirliliğine neden olmakta. Uzun zaman önce bulduğum ve o zamandan beridir de blogumda kullanmış olduğum SyntaxHighlighter adında bir kod eklentisi bulunmakta. Bu eklenti aslında sadece blogger için değil diğer hazır web sistemleri için de kullanılabilir.SyntaxHighlighter eklentisini geliştiren ve kullanıma sunan site alexgorbatchev.com. Bu eklenti ile birçok programlama diline ait kodları paylaşmamız oldukça kolay. Eklentiyi ister kendi sitesinden indirip sitenizin ftp'sine atarak aşağıdaki şeikilde css ve js dosyalarını çağırarak kullanabilirsiniz ya da diğer kod depolama sitelerini kullanabilirsiniz. Ben bir güzellik yaptım ve dosyaları direk eklentinin sitesinden çağırdım. Aşağıdaki css ve js dosyalarını <head> etiketinden hemen sonra yapıştırınız.
<link href='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/styles/shCore.css' rel='stylesheet' type='text/css'/>
<link href='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/styles/shThemeDefault.css' rel='stylesheet' type='text/css'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shCore.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shLegacy.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushCSharp.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushCss.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushPhp.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushXml.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushDelphi.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushSql.js' type='text/javascript'/>
<script src='http://alexgorbatchev.com/pub/sh/3.0.83/scripts/shBrushJava.js' type='text/javascript'/>
<script type='text/javascript'>
SyntaxHighlighter.config.strings.alert = "Bu bir uyarıdır!";
SyntaxHighlighter.config.bloggerMode=true;
SyntaxHighlighter.all();
</script>
Başlıca Kullanılabilecek Kod Tipleri
Xhtml, Xml, Html, Css, Javascript, Php, Sql, Java
Yazılarda Nasıl Kullanılır ?
Alttaki brush: js yazan kısmı kullanacağınız kod türüne göre değiştiriniz. Örneğin xml, xhtml ve html kullanmak için js'yi xml yapmalısınız.
<pre class="brush: js">...</pre>
Evet, Bir Bardak Daha Çay İstiyorum

Amerikalı Yazar Katherine Branning'in Kitap Tanıtımındaki Konuşması :
"Türk çayı için ‘tavşan kanı’ derler. Siyah ya da yeşil değildir, kırmızıdır. Tıpkı, her vatansever Türk’ün damarlarında dolaşan kan gibi… Tıpkı, göklerde gururla dalgalanan bayrakları gibi… Eşsiz güzellikte olan halılarındaki kırmızı yün gibi… Tıpkı, ilkbaharda açan ateş kırmızısı laleler gibi kendisine çok benzeyen bu çay bardağına yansır."
"Türk çayı sıcaktır; Anadolu topraklarını ısıtan güneş gibi… İçinizi ısıtan coşkulu Türk müzikleri gibi… Yemekleri, şehirleri, spor takımları, Türklerin hayatlarının her anındaki yaşama sevinci gibi..."
"Türk çayı demlenir. Bir Türk sallama çayı çay saymaz. Karadeniz Bölgesinde yetiştirilen çay, daha sonra Türkişye’nin her yerinde sürekli demlenir. Herzaman servise hazırdır. Türkiye’de 'kahvaltı hazır' demezsiniz; ‘çay kaynadı’ dersiniz. Çay aynı Türkiye gibi bir mozaiktir. Miras, kültür, tarih, gelenek ve bir çok etnik grubun biraraya gelerek kaynaşması gibi… Türk olmak demek, Türkiye Cumhuriyeti ile bütünleşmiş olmak demektir."
"Türk çayı sadedir. Sütle beraber içilmez. Berraktır; tıpkı, bir Türk’ün yüzü gibi… Herzaman anlaşılabilir, bir şey saklamaz, Türklerin komşularına gösterdikleri kalpleri gibi..."
"Türk çayı sürekli içilebilir. Çay keyfinin bitmesine imkan yoktur. Bütün gün boyunca içebilirsiniz. Çayın altı sabahtan akşama kadar herzaman açıktır. Ülkenin dağları, ovaları, doğal güzellikleri ve çalışkan insanları kadar cömerttir."
"Türk çayı, müzik gibidir. Müzik kültürüyle yetişmiş ve bir çok yetenekli müzisyeni barındıran bir ülkedir Türkiye… Pop müzikten folk müziğe, arabeske kadar geniş bir müzik stilleri var. Çayı karıştırırken duyduğunuz melodi, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir melodidir. Sanıyorum, Türkiye’nin her bir köşesinde evlerdeki, ofislerdeki, marketlerdeki, feribotlardaki bu sesler biraraya gelse, ülkenin en güzel harmonik melodisini oluşturur."
"Türk çayı, arkadaş canlısıdır. O, hiçbir zaman yalnız içilmez. İlla ki, yanınızda biri olmalıdır. Eğer bir Türk sizinle arkadaş olmak istiyorsa ilk teklif edeceği şeydir çay… Türkler yalnız, tek başlarına iş yapmazlar. Başkalarıyla birlikte olmayı severler. Geniş düzlüklerde aileleri ve hayvanlarıyla sıcak ilişki geliştirebilmiş ataları gibi hayatı başkalarıyla paylaşılarak değerli kılınan bir şey olarak görürler."
"Türk çayı demokratik bir içecektir, herkes içebilir. Demokratiktir; Atatürk’ün izinde kurdukları ve 88 yıldır yaşattıkları devletleri gibi… Türk çayı sadedir, dolaysızdır, kolayca demlenir. Ve bu yönüyle Türklerin hayatı yaşamak için seçtikleri tarzı yansıtır. Çay sade olabilir ama herzaman Türklerin hayat tarzının temelleri olan saygı ve sevgiyle ikram edilir."
"Türk çayının acelesi yoktur; yoğun bir günün ortasında asude ve dingin bir iklime çağırır insanı. Türkiye’ye gittiğinizde öğreneceğiniz ilk ifadelerden biri ‘Sorun Yok’tur. Yavaş yeme hareketinin önemli bir unsurudur çay. Bu yaz Türkiye’de çayı gereğinden biraz daha hızlı içtiğim için birisi tarafından hafifçe azarlandım."
"Türk çayı barışçıldır. Bir bardak çay, nereye giderseniz gidin, size ikram edilir. Evlerde ve işyerlerinde ikram edildiğinde, bir barış mesajını da size taşır. 13. yüzyılın büyük sufi şairi Rumi’yi (Mevlana) hatırlatır. Gel tanış olalım; yavaş yavaş bu çayı içer gibi… Gel şu günün hay huyunu bir kenara koyalım; birbirimizi tanıyalım. Gel bir bardak çay paylaşalım. Belki ısınırız onunla ve arkadaşlığımız doğar. Gel hayatı ısıtalım."
"Bunun için kitabımın adını "Evet, Bir Bardak Daha Çay İstiyorum" koydum. Türkiye’nin Ortadoğu’daki barış yapıcı rolü üzerine çok tartışma var. Ben bir siyaset bilimci değilim, ben hikayeler anlatırım. Ama barış dolu bir dünyada yaşamak istiyorum. Bu kitabı yazmaktaki amacım, Türkiye hakkındaki ümidimi Amerikalı kardeşlerimle paylaşmak. Türkiye, bölgenin yükselen bir değeri olarak, bizlere bölgenin rasyonal, entelektüel ve barışçıl yüzünü gösterebilir. Ve daha iyi bir geleceğin inşasında taşıyıcı bir rol üstlenebilir. O halde benimle beraber bir bardak çaya ve iki ülke arasındaki diyaloğa 'Evet' deyin."
Ne Yapmalıyım
Son birkaç haftadır bedenen ve ruhen çok garip bir durum içerisindeyim. Neyi nasıl yapacağımı ne yapmam gerektiğini, ne yapmam gerektiğini sorgulama meşguliyeti içerisindeyim. Hem internet ortamı olsun hem de normal yaşam tarzım olsun sallantılar içerisinde. Ne gibi bir ruh hali içerisindeyim onu da bilmiyorum. Bu yazıyı hangi mantıkla yazıyorum onu da bilmiyorum. Arada böyle takılmalar yaşıyorum ve az çok birşeyler karalayarak kendime geliyorum. Kısacası dinlenmiş oluyorum.
Herhangi olumsuz bir durum olmamasına karşın kendimi çok huzursuz, yorgun ve sıkılgan hissediyorum. Üniversite bittikten sonra son 6-7 aydır arada sırada hep bu tip ruh hallerinde oluyorum. Bunun sebebi çok boş bulunduğumdan heralde. Bu son 6-7 aydır herhangi bir işte çalışmamam ve sabahtan sabaha kadar televizyon, bilgisayar, ders ve türevleri gibi şeylerin arasında kalmamdan olsa gerek. Aslında bir pskiloga gitsem çok iyi olacak. Ama onunda bir faydası olur mu bilemiyorum.
Tam olarak ruhani ve bedeni yapımda neler olduğunu bilmesem de. Bu aralar farklı şeyler yapmaya ihtiyacım var gibi düşünüyorum. Asosyallikten kurtulup sosyal olmayım bence. Ama nasıl olacak onu da bilmiyorum. Neyse çok konuştum en kısa sürede bu durumumdan kurtulup daha iyi bir şekilde buralarda olmalıyım...
Elveda Hotmail ve MSN
İlk tanışmamız 2000'li yılların başlarıydı sanırım. Ben o zamanlar interneti yeni keşif etmeye başlamıştım. Birgün bir internet kafeye gitmiştim. Okuldan samimi olduğum bir arkadaşım da oradaydı. Bir baktım ki msn denilen birşey'de başkalarıyla yazışıyor. Merak tabi ben de hemen dedim bana da açıyoruz. Oturdum bir masaya arkadaşımla bana da bir msn açtık ve hikayemiz böylelikle başladı. Tabi ilk zamanlar e-posta'dan ziyade msn kullanmaya başlamıştım. Hotmail hakkında çok fazla bir bilgim yoktu.
Zamanla iyice alıştım sana. Sensiz günüm olmuyordu. İnternette bu kadar yol kat etmemin sebebi de sen oldun aslında. Bunun için teşekkür ediyorum. Diğer yandan da sana kızgınımda tabi beni öyle bir çektin ki bu internet denilen ilettin içine içinden çıkamaz oldum şimdi. Saatlerimiz, günlerimiz, e-postalarımız, msn yazışmalarımız ve sayamayacağım kadar çok iyi ve kötü anılarımız oldu seninle.
Biliyorum zamanla uzaklaştım senden. Ama yapmak zorundaydım. Bunun bir veya daha fazla nedeni vardı. Birçok msn ve e-posta adresim açtım ama şuan hiçbirisi de aklımda değil. Son olarak açmış olduğum zaferzent@hotmail.com adresimi 3 yılı aşkın süredir kullandım. Ve artık ayrılma vakti geldi. Son zamanlarda aşırı şekilde spam e-postalarla beni uğraştırman en önemli sebebi. Üye olduğum o kadar sosyal medya siteleri ve diğer siteler varki hatırlamıyorum. Ve bunlara hep senin aracılığın ile üye oldum. Şimdi bunları teker teker bulmaya ve düzenlemeye çalışıyorum. Kısacası seni hayatımdan ve internetten çıkarmak istiyorum.
Bana yaşattığın herşey için teşekkür ediyorum. Zaten teşekkür etmenin dışında başka da birşey yapamam. Belki ileride sen düzeldiğin zaman daha iyi bir hale geldiğin zaman tekrar görüşürüz. Bu yazıyı yazarken inan gerçekten çok duyguluyum. Çünkü geçmişe baktığımda gördüğüm şeyler hep senin sayende iyi ve kötü yönde. İkimizin yaşadıklarını her insan yaşamadı ve yaşayamaz biliyorsun. Ve artık bunları silmenin zamanı geldi. Çünkü geçmiş zaman insanı üzmekten başka birşey kazandırmıyor. Her ne kadar iyi de olsa kötü de olsa. Artık bunları bir nebze de olsa unutmanın vakti geldi. Kendine iyi bak. Hoşçakal.
Not : (Eski) kullanmış olduğum e-posta adresim zaferzent@hotmail.com adresimi artık hiçbir şekilde kullanmıyorum. Benimle iletişime geçmek için artık sadece blogumun iletişim sayfasını kullanın.
QR Kodu Nedir
QR kodu (Quick Response)’un kısaltılmış halidir. Kelime anlamı olarak Hızlı Yanıt veya Hızlı Cevaplama anlamına gelmektedir. QR kodu ürünlerden de aşina olduğumuz bir barkod türü diyebiliriz. Bu aşina olduğumuz barkodlardan farkı ise QR kodunun iki boyutlu olmasıdır. İlk olarak otomotiv sanayi’de kullanılmak üzere tasarlanmış. Daha sonraları ise Cep Telefonları ve PDA’lar için kullanılmaya başlanmış. QR büyük verileri kod haline getirerek küçültmeyi sağlayan bir teknolojidir.QR Kodu ile Ne İşe Yarar ?
- Büyük verilerin küçültülerek daha çabuk bir şekilde iletilmesini sağlar.
- Gizli verilerin güvenli bir şekilde iletilmesini(aktarılmasını) sağlar.
- QR kodu hayatın her alanına girerek , insan yaşamını büyük oranda kolaylaştırabilecek bir teknolojidir.
QR Kodu Nasıl Çalışır ?
QR kodu özel bir yazılım tarafınca oluşturulan iki boyutlu bir barkod türüdür. İçerisine metin, resim, video kısacısı elektronik ortamda gösterilebilecek herşey konulabilir. Cep telefonları ve PDA’lar aracılığı ile QR kodun görüntüsü alınır. Alınan görüntü cihazda bulunan veya yüklenmiş olan kod çözücü bir yazılım(program) ile açılır ve böylelikle QR kodu içerisinde(içeriğinde) bulunan veri kullanılabilir hale getirilir. Yeni nesil cep telefonları veya android işletim sistemi kurulu cep telefonlarına QR kodu destekleyen bir yazılım yüklenerek her türlü QR kodu kullanılabilir. Ayrıca bilgisayarla da bazı web siteleri aracılığı ile de QR kodları oluşturulabilir ve okunabilir.
Örneğin benim yazı içerisine dahil ettiğim resim blogumun adresini oluşturduğum QR kodu. Bu QR kodunu http://www.qurify.com/tr/ adresi sayesinde oluşturdum. Oluşturmuş olduğum QR kodunu çözmek için resim adresini http://zxing.org/w/decode.jspx adresindeki kutu içerisine ekleyip Gönder butonuna bastığınız takdirde QR kodun çözümlenmiş hali olan http://www.zaferzent.com adresinin çıktığını göreceksiniz.