Web Günlüğü

Acı Çekmek !

Bazen olur her şey çıkmaza girer. Hiçbir şey’in kalmaz o an. Ne bir sevgili, ne bir arkadaş, ne bir tanıdık, ne bir sırdaş. Hepsi gitmiştir o an sadece sen kalmışsındır. Yalnız başına sıkışıp kalmışsındır olduğun yerde. Ne yapacağını, ne düşüneceğini bile bilemezsin. Hiç ifade edemezsin de duygularını, paylaşamazsın da kimseyle. İfade etmek istesen bile duygularını kelimeler boğazına düğümlenir.

Ne yaparsan yap, seni en mutlu, en sevgi dolu yapan şeyler bile anlamsız kalır. Aldığın nefes bile artık acı verir sana. Öyle acı çekersin ki sanki vücudunun her bir noktasına bıçak saplanmış gibi. Çıkarmaya çalışsan da o saplanan bıçakları acısı hep yerinde kalır. Ağlasan da günlerce haykırsan da dünyaya hiçbir şey değişmez. Hafızanı silseler, yaralarını iyileştirseler yine aynı olduğu yerde kalır acısı. Yıllar geçse de üzerinden hep ilk günkü gibi hissedersin o acıyı. Artık senin bir parçan olmuştur o acı. Vücudunla bütünleşmiştir. Nereye gidersen git o da hep seninle gelir. Herkes seni yalnız bırakır ama o asla bırakmaz seni. Ve zamanla direnmeye çalışırsın o’na. Her ne kadar direnemesen de yenilsen de o’na direnmiş, üstesinden gelmiş gibi görünmeye çalışırsın. Geçer sonunda ama o zaman her şey de biter onunla ve o zaman gözlerini kapatıp uzun bir uykuya daldığın zamandır...

12 Haziran Genel Seçim Sonuçları

Türkiye’nin merakla beklediği ve partilerin seçim kampanyası yaptığı ve düzenlediği mitingler son buldu ve bugün yerini Türk halkının seçimine bıraktı. Bugün seçim serüveninin son basamağı ve Türkiye Cumhuriyeti seçmenleri bugün son kararlarında sandık başına gidip hangi partinin iktidara çıkacağını belirleyecek. Seçim Sonuçları bu yıl internet üzerinden pek çok yerde de yayınlanacak. Bunlardan bazıları Google Genel Seçim 2011 adresinde ve ayrıca NTV bu yıl Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek dünyanın en popüler video sitesi youtube'den de canlı olarak yayınlayacak. NTV'nin canlı olarak yayınlayacağı seçim sonuçları youtube.com/ntv adresinde olacak.

AKP
% 49,95
326
CHP
% 25,94
135
MHP
% 12,98
53
BAĞIMSIZ
% 6,58
36

Blogumu Yeni Alan Adıma Yönlendirdim

İlk başlarda zaferzent.blogspot.com blogger'ın ücretsiz alan adını alarak blog yazmaya başlamıştım. Daha sonra bundan yaklaşık 2 - 3 ay önce isimtescil.net hesabımda daha önceden almış olduğum alan adları ücretlerinden 4 TL'lik kredim arttığını fark edip, bu artan krediyle zaferzent.tk alan adını alıp blogumu bu adrese yönlendirmiştim. Yani sırf bedava diye aldım bu alan adını. Aslında tam olarak bedava da denilmez yine benim cebimden çıktı parası. Neyse bu alan adı pek hoşuma gitmedi, bir türlü ısınamamıştım. Yaklaşık 15 - 20 gün sonra .com uzantılı yeni bir alan adı aldım. Fakat başka bir amaç için almıştım bu alan adını. Uzun zamandır boş bir halde öylece duruyordu. Neyse bugün boş duracağına en iyisi bu alan adıma blogumu yönlendireyim dedim ve blogumu .com uzantılı alan adına yönlendirdim. Hayırlı ve uğurlu olması dileğiyle.

Üniversite bitti

Hani hep bilindik bir cümleyle başlanır ya böyle yazılara koskaca … yıl geçti ve devamında acısıyla tatlısıyla diye. Belki benim yazım da öyle olacak ama farklı duygu ve düşünceler içerisinde belkide.

Evet koskoca 2 yıllık üniversite(üniversitecik) hayatı acısıyla tatlısıyla son buldu. Keşke 2 yıl daha olsaydı daha güzel olurdu herhalde. Ama başka bir yerde ve aynı kişi veya kişilerle beraber. İyiydi yine de güzeldi. 13 yıllık eğitim hayatımın en farklı dönemiydi bu 2 yıl. Farklı yerlerden farklı yüzler ve kişilikler girdi hayatıma.

Çok fazla bir şey hatırlamıyorum aslında bu iki yıla dair. Birçok şey hep aynıydı ders, sınav vs. Üniversiteye kayıt olduğum ilk gün çok heyecanlıydım, neler olacağını nelere yaşayacağımın merakı içerisindeydim. İlk yıl öyle böyle çoğunlukta karamsar ve bunalım modunda geçti. Nedeni okuduğum yeri pek istemediğimdendi ama olsun pişman da değilim mutluyum sonuçta. Sonrasında alıştık işte. Ders aralarında okul arkasına gidip bir sigara yakıp müzik dinleyerek gölü seyrederdim. Kimseye takılmayıp tek başıma olurdum öyle. Derken ilk yılın sonu yaklaştı ve bir yüz gördüm beni benden aldı :) . Bir süre sonra mayıs ayının ortalarında o yüzle tanıştım ve o andan itibaren bambaşka bir dönem başladı. Neyse sınav zamanları hep stresliydim ya kalırsam ya okul uzarsa korkusu içerisindeydim. Ama düşe kalka geçtim sınavları. Bilgi ve deneyim açısından çok şey kazandım bu iki yıl içerisinde. Hayata ve geleceğe bakış açım çok değişti.

Peki ilerde neler olacak? Eğitim devam edeceğim, iş üzerine de bazı düşüncelerim var umarım gerçekleştirebilirim, bakalım zamanla neler olacak.

Bitti işte iyisiyle, kötüsüyle bitti iki yıl. Yazıyı bitirirken belki yazı da hatalarım olmuş olabilir, Türkçeyi iyi kullanamamış olabilirim onun için özür dilerim zamanla daha iyi olacağını ümid ediyorum. İki yıl boyunca üzerimde emeği geçen, geçmeyen sınıf arkadaşlarıma, diğer arkadaşlara ve hocalarıma çok teşekkür ediyorum.

Benim Annem Dozer Gibi

Dün öğleden sonra saat 13 sularında bir arkadaşla buluşmaya gittim. Arkadaşın evinin önüne gelip arayıp kendisine beklediğimi söyledim. Bir süre evin önünde arkadaşımı beklerken ortalama 7 – 8 yaşlarında 4 tane çocuğun bir merdivene oturup oyun oynadıklarını hemde konuştuklarını gördüm. Onları öyle görünce kendi çocukluğum geldi aklıma. Küçükken oynadığım mini arabalarım, kamyonlarım, kepçelerim, hele içimde ukte gibi kalan hayatım boyunca saklayacağım dediğim ve 13 yaşında kaybettiğim o robot haline dönüşüveren cipim geldi aklıma. Neyse konuyu biraz dağıttım. Çocukların konuşma tarzları ve konuştukları konular da ilginçti açıkçası. Fakat pek dinleme şansım olmadı. Ama bir tanesinden duyduğum ilginçti.

Çocuk şöyle diyordu : ”Benim annem dozer gibi, bir vurdu muydu uzaya giderler.” Kime ne için o cümleyi kullandığını bilmiyorum ama beni epey güldürdü :) Çocukları izlemek gerek bazen öyle farklı şeyler söylüyorlar ki insanı şaşırtıp, güldürüp bir o kadar da hüzünlendiriyorlar.